YEDİKLERİNİZ KARARLARINIZI ETKİLER Mİ?

 İrade, iç çatışmaya bir tepkidir. Sigara içmek, spor yapmak veya büyük bir öğle yemeği yemek gibi belirli davranışlarda bulunma arzumuz olduğunda ortaya çıkar, ancak aynı anda bunu yapmamamız gerektiğini kabul ederiz.

Alnın arkasında bulunan prefrontal lob, irademiz için kontrol merkezi görevi görür. Bu bölge odaklanma, dikkat ve karar vermekten sorumludur. Tıpkı vücudumuz gibi, beynimizin de en iyi şekilde çalışması için uygun bakım ve beslenmeye ihtiyacı vardır.

İrade gücündeki düşüşe çeşitli faktörler katkıda bulunabilir:

• Karar vermede belirsizlik
• Yetersiz uyku
• Günlük glikoz seviyelerindeki dalgalanmalar
• Dağınık çevre

Özünde, irademizi etkileyen nedenlerin çoğu fiziksel koşullarla ilişkilidir. Dinlenme eksikliği ve düzensiz uyku düzenleri bilişsel yetenekleri azaltabilir ve öz kontrolü bozabilir. Kronik uykusuzluğun zehirlenmeye benzer etkileri olabilir. Bu nedenle, saat 11 ile sabah 5 arasında önerilen bir uyku döngüsüne bağlı kalmak irademizi güçlendirebilir.

Ayrıca glikoz seviyelerindeki günlük dalgalanmalarımız da irademizi zayıflatabilir. Şekerin vücudumuz üzerindeki etkisi genellikle açlık dönemlerinde sinirliliğe yol açar. Doğal şeker seviyeleri etkilenir ve yapay şekerler zehirlenmeye benzer bağımlılık eğilimlerini teşvik edebilir. Gün içinde yemeksiz uzun süreler şeker seviyelerinde önemli düşüşlere neden olur ve bu da besin değeri dikkate alınmadan dürtüsel beslenmeye neden olabilir. Şekerdeki ani artış irademizi bozar ve dalgalanan şeker seviyeleri insülin direncine yol açarak sonunda geri dönüşü olmayan diyabetle sonuçlanabilir. Şekere bağımlı olduktan sonra kısır döngüden kurtulmak kesin karar vermeyi gerektirir.

Vücudumuzun %70'ini oluşturduğu düşünüldüğünde vücudun su seviyesi de irade gücünün azaltılmasında önemli bir faktördür. Yetersiz su alımı vücudun iletim sisteminde sorunlara yol açabilir ve hatta cilt sorunları olarak ortaya çıkabilir. Yetersiz su tüketimi böbrek fonksiyonunu engeller ve bu da stres hormonları dahil hormonların salınımını etkiler. Hormonal dengedeki bu rahatsızlık hem zihinsel hem de fiziksel refahı etkileyebilir. Bazı kaynaklar, suyun kalitesinin miktar kadar önemli olduğunu öne sürmektedir. pH değeri 7'nin üzerinde olan alkali suları tercih etmek daha iyi vücut dengesi sağlayabilir ve mikroorganizmalar için elverişsiz bir ortam yaratarak enfeksiyon riskini azaltabilir.

Yukarıdaki alanlardan herhangi birindeki bir hata tüm sistemi bozabilir. Örneğin eksik beslenme, çeşitli yönleri olumsuz etkiler. Bununla birlikte, sistem uygun şekilde beslenir ve dengelenirse, en iyi şekilde çalışır ve gelişir. Kontrolü sürdürme gücü bizim elimizde. İrade yalnızca psikolojik veya fizyolojik değildir; Daha ziyade bedeni, zihni ve ruhu kapsar. Biz yediğimiz şeyiz ve düşüncelerimiz gerçekliğimizi şekillendirir.