İnternet Bağımlılığı

İnternet bağımlılığı çevrimiçi uygulamaların kişinin hayatını ve fonksiyonelliğini etkileyecek derecede fazla kullanmasını içeren davranışsal bir bağımlılıktır. İnternet bağımlılığı çevrimiçi oyun oynama davranışını da içerir ve şimdiye kadar tek davranışsal bağımlılık olarak tanınan "kumar oynama bozukluğu" ile birlikte, DSM-5'te Madde Kullanımı ve Bağımlılık Bozuklukları kategorisinde yer almaktadır.

Mart 13, 2024 - 10:00
Mart 14, 2024 - 17:57
 1  16
İnternet Bağımlılığı
İnternet Bağımlılığı

İnternet Bağımlılığı Semptomları

1. Belirginlik: İnternet bağımlılığı şikayeti ile başvuran kişilerde internetin hayatlarının merkezi haline gelmiş olmasıdır.

2. Tolerans: İnternet kullanma süresinin zamanla yetersiz gelmeye başladığı için istikrarlı bir şekilde artmasıdır. İnternet bağımlılığını aşırı internet kullanımından ayıran kriterdir.

3. Duygudurum Değişimi: Depresyon, kendini değersiz hissetme gibi olumsuz duyguları yenmek, günlük hayatın stresinden kaçmak, bazen de bir adrenalin patlaması arayışında olmaktır.

4. Kontrol Kaybı: Bağımlılık nedeniyle davranışları üzerindeki kontrolü kaybetme hissi ve dolayısıyla sosyal yaşamda da olumsuz sonuçlar doğurmasıdır.

5. Yoksunluk: İnternet kullanımının kesilmesi sonucu yoksunluk semptomları oluşur. Dopamin salgılamak için internete ihtiyaç duyan kişi yoksunluk sürecinde depresif ruh halinden tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi titremelere, terlemeye, sindirim sistemi sorunlarına kadar çeşitli semptomlar yaşayabilir.

Aşırı çevrimiçi oyun oynamayı amfetamin kullanımıyla karşılaştıran bir araştırmada bunların nörokimyasal açıdan paralel işlediği görülmüştür.

6. İnkar ve Gizleme: Kişiler internet kullanımlarını yakın çevresinden gizleme eğilimindedirler ve bağımlılıklarıyla başa çıkamadıklarını çoğunlukla kabul etmezler.

7. Sorunlar ve Çatışma: İnternet bağımlılığının sonucu olarak ortaya fiziksel, psikolojik ve kişilerarası sorunlar çıkabilir. Vitamin eksikliği, öz bakımın yetersiz olmasından dolayı oluşan hastalıklar, depresif ruh hali, zayıflayan sosyal bağlar örnek verilebilir.

8. Nüks: İnternet bağımlılığı için tedaviye başvuran kişilerin çoğunda görülen nüks tedavi için bir başarısızlık değil, sapma olarak görülmelidir. Nüks de iyileşmenin bir parçasıdır.

İnternet Bağımlılığı için Risk Faktörleri

1. Yaş: Özellikle çocukların çok erken yaşta internete maruz kalması ilerleyen yaşlarda bağımlılık geliştirme ihtimalini arttırmaktdır. Aynı şekilde henüz kimlik oluşumu tamamlanmamış ergenler de kimliklerini internet aracılığıyla oluşturmakta ve duygularını internet kullanarak yönetmeyi öğrenmektedir. Erişkinler ise daha çok gündelik hayatın zor meselelerinden kaçmak için kullansa da erişkinlerin diğer yaş gruplarına göre kaybedecekleri daha fazla şey vardır (iş, evlilik vb.).

2. Cinsiyet: Erkeklerde internet bağımlılığı daha fazla görülmektedir. Sebep olarak çoğunlukla birbirleriyle konuşma gibi sosyal aktivitelere kadınlar kadar önem vermemeleri öne sürülmüştür. Aynı zamanda güçlü olmak gibi ihtiyaçlarını toplumda sağlayamayan erkeklerin çevrimiçi oyunlarda bunu elde edebiliyor olmaları onların bağımlılık ihtimalini arttırmaktadır.

Aynı şekilde kadın internet bağımlıları da gerçek hayatta elde edemediklerini çevrimiçi ortamda aramaktadır. Kadınların sosyak aktivitelere erkeklere kıyasla daha çok önem vermesinden dolayı interneti özellikle sanal iletişim kurmak için kullanmaları daha yüksek ihtimaldir.

3. Profil: İnternet bağımlılığı olan kişilerin çoğunlukla fazlasıyla yalnız kişiler oldukları, sosyal açıdan beslenmemiş kişiler oldukları görülmektedir.

Ayrıca internet bağımlılığı olan kişiler hastalıklarının farkında olsalar bile "davranışlarımla başa çıkamadığım için bu benim hatam" diye düşünerek özsaygılarını zedeleyebilirler.

İhmal edilmek, günlük hayatın stresiyle başa çıkamamak, öğrencilik gibi durumsal risk faktörlerinin yanısıra internetin yapısal özellikleri de savunmasız, bağımlı olmaya müsait insanların bağımlılık geliştirmesi üzerinde rol oynamaktadır.

İnternet Bağımlılığına Dair Vaka Örneği

Bu alıntı ebeveynin kendi internet meşguliyetinin ergen oğlunda da aynı sorunu geliştirmesine nasıl yol açtığını göstermektedir:

"Bütün ailemi bağımlı hâle getirdim. Yani bilgisayarların hepsini onlara ben aldım. Böylece daha fazla oynayabilecektim, evet. Yani eşim Sims'e, oğlum X-Box'a, diğer kızım da Webkinz gibi şeylere bağımlı oldu, bense mutluluktan uçuyordum. Herkes kendi küçük teknoloji nesnesine bağımlı hâldeydi. Yani bu şeyleri onların önüne ben koydum. Daha önce oyun oynamak için beş saatim vardı. Bu da benim daha fazla zaman yaratma stratejimdi. Ve bunun talihsiz bir sonucu da o zamanlar 13 yaşında olan oğlumun Call of Duty'ye inanılmaz derecede bağımlı hâle gelmesi oldu. Bu yüzden onu uzak tutmak zorunda kaldım. Yani oyun oynama süresini hergün bir saatten hafta sonları bir saate indirdim. Ama işe yaramadı çünkü hafta sonu oynayacağı üç saat için tüm hafta oyunla ilgilenecekti. Yani Call of Duty ile ilgili Youtube videolarına bakacak ve ona dair, matematiğinin nasıl işlediğine dair araştırma yapacaktı. Buna takıntılıydı. Sonra da futbol turnuvalarından önce sabah saat 4'te uyandığında takıntılı olduğunun farkındaydım. Bu çocuk 10'a kadar uyuyor. Kaldıramıyorsunuz. Uyandıramıyorsunuz. Ölü gibi uyuyor. Ama oyun oynamak söz konusu olduğunda saat dörtte yataktan kalkıyordu. Ben de dedim ki: "Oğlum ne yapıyorsun? Hafta sonu futbol turnuvası var!" Ve şöyle cevaplıyor: "Baba, bu hafta sonu oynayamayacağım için kalan üç saatimi kullanmaya çalışıyorum!" Yani bu hikâye, bir bağımlıyı anlatıyor değil mi? Bu üç saati kullanması gerekiyordu çünkü futbol turnuvası yüzünden oyun oynayamayacaktı. Şimdi de yorgun düşmüştü. Sahip olduğu tüm dopamini tüketmişti. Bu yüzden de çok iyi futbol oynayamazdı. Çocuk tombullaşıyordu, futbolda iyi bir performans gösteremiyordu. Ve okul notları 3.0'ın altına düştü."

İnternet Bağımlılığının Tedavisi

İnternet bağımlılığının tedavisi üzerine literatürde yeterince çalışma olmasa da bazı çalışmalar internet bağımlılığını çevrimiçi olarak harcanan süre, depresyon, kaygı, tedaviye uyum derecesi, bilişsel-davranışçı terapi (BDT), psikofarmakoloji gibi değişkenlerle olan ilişkisini araştırmıştır. Yapılan çalışmalarda psikolojik ve farmakolojik tedavi arasında anlamlı bir fark olmadığı ve BDT ile diğer psikolojik müdahaleler arasında da anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. En güçlü etkiyi psikofarmakoloji ve BDT kombinasyonunun gösterdiği görülmüştür.

Kaynakça

Kuss DJ, Griffiths MD. (2020). Psikoterapide internet bağımlılığı. (Çev. A. Koruyucu). Ayrıntı Yayınevi. (Orijinal yayın tarihi 2015).

Tepki Ekle

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Beyza Kalfa Merhaba, ben Uludağ Üniversitesi psikoloji bölümü 3. sınıf öğrencisi Beyza Kalfa. Öğrencilik hayatım boyunca gerek sosyal gerek kültürel anlamda gelişebilmek için stajlara, topluluklara, etkinliklere katılım gösteriyorum ve psikoloji hakkında araştırma yapmayı, yazmayı sevdiğim için Sayedra Psikoloji Blog bünyesinde yer almaktan mutluluk duyuyorum.