BROCA VE WERNİCKE ALANLARI

İnsanı diğer canlılardan ayıran önemli becerilerden birisi iletişim becerisidir. İletişim kurmak hayatımızın önemli bir parçasını oluşturur ve bu iletişimi de dil ile sağlarız. Bir kişinin sağlıklı ve düzgün bir şekilde iletişim kurabilmesi için ilk önce bir dil üretebilmesi, sonra da o dili anlamlandırabilmesi gerekir. Peki bu süreçler beynimizde nasıl gerçekleşir? Dilin, yani konuşmanın üretilmesi beynin frontal lobunda yer alan Broca alanında gerçekleştirilir. Konuşmanın yorumlanması yani anlamlandırılması ise beynin temporal lobunda yer alan Wernicke alanında gerçekleşir.

Haziran 4, 2023 - 02:42
Haziran 4, 2023 - 19:41
 0  71
BROCA VE WERNİCKE ALANLARI
BROCA VE WERNİCKE ALANLARI

Beynimizin dil ile ilgisini açıklamaya yönelik ilk çalışmayı Fransız cerrah Paul Broca, 1861 yılında yapmıştır. Çıkarabildiği tek ses olduğu için “Tan” ismini verdiği hastası hayatını kaybettikten sonra yaptığı beyin incelemelerine göre sol yarıkürede bulduğu lezyon, onun bu konudaki çalışmalarının başlangıcı olmuştur. Bundan sonra yaptığı çeşitli incelemelerde de Paul Broca, sol yarıkürenin beynimizdeki ‘dil merkezine’ sahip olduğunu görmüştür. Bu nedenle bu alana Broca alanı adı verilmiştir.

Broca alanı, Brodmann haritasında 44 ve 45. alana denk gelen sol yarıkürede, inferior frontal girusda yer alır. Dilin ifadesi için büyük bir önemi olan bu alanın iki alt alanı vardır. Bunlar; Pars Opercularis ve Pars Triangularis’dir. Pars Opercularis, Broca bölgesinin posterior kısmında yer alır ve Brodmann’s Area 44’e karşılık gelir. Dili anlamlandırmak amacıyla Pars Triangularis ile birlikte çalışır ancak Pars Opercularis, fonolojik ve karmaşık cümlelerin işlenmesi ile ilgili görevlerde daha baskın rol oynamaktadır. Ayrıca bir insanın müzik algısının oluşmasında da önemli bir rolünün olduğu keşfedilmiştir. Pars Triangularis ise Brodmann Area 45’e karşılık gelir ve Broca Alanının anterior kısmında yer alır. Bir uyaranın anlamlandırılması ve yorumlanmasında rol oynar ve bu alan daha çok dilin semantik işlenmesi görevini üstlenir.

Broca alanının ana işlevi yukarda da belirttiğimiz gibi dilin ifade edilmesini sağlamaktır fakat bu alanın işlevi bununla sınırlı değildir. Öncelikle, Broca alanı, vokalizasyonu sağlarken kelimeleri de anlam bütünlüğüne göre sıralamamıza yardımcı olur. Bu da bizim sağlıklı ve akıcı bir şekilde konuşmamızı sağlar. Akıcı konuşmamızı sağlarken tek başına değil motor korteks ve birincil işitsel korteks gibi bölgelerle ortak bir çalışma yürütür. Böylelikle telaffuzu sağlamak için eklem organlarını yani yüz ve ağız hareketlerini koordine edebilir, prozodi, ses tonu, konuşma hızı gibi faktörleri düzenleyebilir ve duygusal tonlamaları algılayabilir. Ayrıca, bilindiği üzere konuşmamız ve ellerimizi hareket ettirmemiz birbirleriyle ilişkilidir. Bu ilişkiye jest adı verilir. Broca alanı, kişinin daha etkili bir iletişim kurmasını sağlamak için konuşurken kullandığımız jestlerin ne anlama geldiğini yorumlar. Bu yorumlamaya kendimizi veya etrafımızdakileri eğlendirmek için gölgede ellerimizle yaptığımız hayvan şekilleri de dahildir.

Broca alanı zarar görürse Broca afazisi denilen bir rahatsızlık ortaya çıkar. Ani bir şekilde konuşma ve dil bozukluğuna sebep olan bu rahatsızlığın ana semptomu akıcılığın kaybedilmesidir. Broca afazisine sahip bireyler ne konuşmak istediklerini, ne anlatmak istediklerini bilip hissederler ancak akıcı bir şekilde kendilerini ifade edemezler. Gramer olarak yanlış, ritimsiz, duraksamalı bir konuşma düzenine sahip olurlar ancak dili kısmen anlayabilirler. Dolayısıyla Broca afazisine sahip insanların cümle tekrarlama yetenekleri kaybolur. Ayrıca bu kişilerin yazma ve yüksek sesli okumalar yapma yeteneklerinde de bozulmalar oluşur.

 

Paul Broca, keşfettiği Broca alanıyla diğer bilim insanlarının da beynin dil ve konuşma üzerindeki rolü üzerine araştırmalar yapmasına sebep olmuştur. Broca’dan birkaç yıl sonra, 1874 yılında Carl Wernicke, konuşma problemi çeken bazı hastalarında Brodmann haritasında 22. alana denk gelen sol serebral hemisferde bir lezyon keşfetmiştir ve bu bölgeye Wernicke alanı adını vermiştir. 

Wernicke alanının en temel işlevi dilin algılanması ve anlaşılmasıdır. Bu alan, zor ve basit cümlelerin yapısını çözerek kelimelerin anlamlandırılmasını sağlar yani dil semantiğini yönetme görevini üstlenir. Dolayısıyla başka birisi konuştuğunda, kendimiz konuştuğumuzda veya hafızamız sayesinde kelimeleri hatırladığımızda aktif hale gelerek etkinleşir ve böylece dili işleyerek yorumlanmasını sağlar. Ayrıca, Wernicke alanı okuma ve yazma konusunda da önemli görevlere sahiptir. Bu nedenle bu alan işitsel korteksle bağlantılı olarak çalışır.

Wernicke alanı zarar görürse Wernicke afazisi denilen bir rahatsızlık ortaya çıkar. Broca afazisinin aksine, Wernicke afazisinde akıcılık vardır. Kişi, akıcı bir şekilde doğru bir gramerle konuşur ancak cümlenin anlam bütünlüğü yoktur. Herhangi bir anlamı olmayan cümleler kurarlar ve bu durumun farkında olmazlar fakat buna rağmen melodik ve ritimli cümleler kurabilirler. Wernicke afazisine sahip bireyler hızlı konuşurlar ve anlamsız kelimeler üretirler. Bu afazi, anlamlı bir cümle oluşturmaktaki sıkıntılara ek olarak bir başkasından duyulan dili anlamakta da zorluklar yaratır. Dolayısıyla Wernicke afazisi hem sözlü hem de yazılı dili etkileyebilir.

Tepki Ekle

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Aleyna Uçar İsmim Aleyna Uçar. Çağ Üniversitesi Psikoloji bölümünde 4. Sınıf öğrencisi olarak lisans eğitimimi sürdürmekteyim. Bu süreç içerisinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında Stajyer Psikolog olarak görev yapmış ve çeşitli gönüllülük projelerinde yer almış bulunmaktayım. Mezun olduktan sonra planım, Klinik Psikoloji alanına ve Bilişsel Davranışçı ekole yönelmek. Sayedra Psikoloji’nin yönetim kurulunda yer almakta ve editörlük görevimi sürdürmekteyim. Okumanın, araştırmanın ve öğrenmenin sınırlarının olmadığı mesleğimde, Sayedra Psikoloji’nin bana büyük katkı sağladığı ve sağlayacağını düşünüyorum.