Joker

Joker filmi, 2019 yılında gösterime girdiği andan itibaren büyük ilgi uyandırmış ve birçok tartışma konusu olmuştur. Film, Gotham şehrinde yalnız bir adam olan Arthur Fleck'in, psikolojik sorunları ve toplumsal baskılarla mücadelesini anlatıyor. Joaquin Phoenix'in üstün performansı ve yönetmen Todd Phillips'in dikkat çekici sinematografisi, filmi daha da ilgi çekici kılıyor.

Şubat 28, 2023 - 15:02
 0  14
Joker
Joker

Joker filmi, 2019 yılında gösterime girdiği andan itibaren büyük ilgi uyandırmış ve birçok tartışma konusu olmuştur. Film, Gotham şehrinde yalnız bir adam olan Arthur Fleck'in, psikolojik sorunları ve toplumsal baskılarla mücadelesini anlatıyor. Joaquin Phoenix'in üstün performansı ve yönetmen Todd Phillips'in dikkat çekici sinematografisi, filmi daha da ilgi çekici kılıyor.

Joker filminin psikolojik açıdan analizine başlamadan önce, şunu belirtmek gerekir ki, filmde anlatılan karakterin bir çizgi roman karakteri olduğunu ve gerçek hayattaki psikolojik sorunlara dair bir analiz değildir.

Filmin ana karakteri Arthur Fleck, şiddet içeren davranışlarıyla dikkat çeken bir karakterdir. Fleck'in hayatı, çocukluğunda yaşadığı travmatik olaylardan etkilenerek, annesiyle birlikte yalnız ve güvencesiz bir hayat sürdürmesiyle başlar. Ayrıca, Fleck'in bir şizofreni hastalığı olduğu ve gerçek ile hayal dünyasını ayırt edemediği ortaya çıkar. Bu, onun gerçek dünyayı algılama ve yorumlama biçimindeki bozuklukları açıklar.

Fleck'in psikolojik durumu, toplum tarafından dışlanmasıyla daha da kötüleşir. Kendisiyle dalga geçilmesi, işsiz kalması ve hayatındaki tüm zorluklar, onu intihar etmeye kadar götürür. Ancak, Fleck son anda vazgeçer ve kendi gerçekliğini yaratmaya başlar.

Fleck, kendisiyle ilgili her şeyi reddetmeye ve değiştirmeye başlar. Kostümler giyer, makyaj yapar ve Joker karakteriyle tanışır. Joker, Fleck'in hayatında bir kurtuluş gibi görünür ve ona kendisini ifade etme ve kontrol etme fırsatı verir.

Film boyunca, Joker karakterinin doğuşu izlenir. Fleck, Joker olmaya karar verir ve şehirde şiddetli bir ayaklanmaya öncülük eder. Bu davranışları, onun daha önce bastırdığı öfke ve acılarının bir yansımasıdır.

Joker filminin psikolojik açıdan analizi, insan doğasındaki çatışmaları ve toplumsal baskının ne tür sonuçlar doğurabileceğini gösterir. Fleck, şehirdeki sosyal adaletsizliğe ve kendisine yapılan haksızlıklara karşı çıkarken, aynı zamanda kendi iç çatışmalarıyla da mücadele ediyor.

Film, Fleck'in ruhsal sağlığındaki bozuklukları, toplumsal baskının yarattığı travmaları, yalnızlık ve dışlanmışlık hissini derinlemesine işler. Fleck'in karakteri, bir yandan kendisini ifade etmek için Joker kimliğiyle özdeşleşirken, diğer yandan da çaresizliği, umutsuzluğu ve kaygıyı ifade eder.

Bununla birlikte, Joker filminin psikolojik açıdan analizi sadece Fleck'in karakteri ile sınırlı değildir. Filmin görsel estetiği, renk paleti ve müziği de karakterin ruhsal durumunu yansıtmak için kullanılmıştır. Özellikle, Fleck'in Joker kimliğiyle özdeşleşmesinin ardından, renkler koyulaşır ve film daha yoğun ve karanlık bir atmosfere bürünür.

Joker filminin psikolojik açıdan analizi, toplumun bireyler üzerindeki etkisini ve psikolojik bozuklukların nedenlerini ele alır. Fleck'in karakteri, toplumun zorlayıcı etkilerine maruz kalmış, çaresiz ve yalnız bir karakterdir. Bu nedenle, onun içinde bulunduğu ruhsal durum, hayatın anlamını sorgulayan, sosyal adaletsizliğe karşı çıkan ve travmalarla mücadele eden herkes için anlamlıdır.

Joker filminin psikolojik açıdan analizi, filmdeki karakterlerin çatışmalarını ve iç dünyalarını anlamak için önemlidir. Film, insan doğasındaki karanlık ve çatışmacı yönleri ele alırken, aynı zamanda insani değerlerin korunması ve toplumsal uyumun sağlanması için de bir mesaj verir.

Tepki Ekle

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow