BEDENSEL BELİRTİ BOZUKLUĞU/ SOMATİZASYON BOZUKLUĞU

Yaşamımız içerisinde kimi zaman hepimiz fiziksel sağlığımız konusunda endişeler duyarız. Bazı dönemlerde yaşamış olduğumuz bu endişeler başa çıkamayacağımız derecede artış gösterebilir. Bunun sonucunda da bir hastaneye gider; doktora görünür, çeşitli testler yaptırırız. Bu süreç sonunda da sonuçlara göre ne gerekiyorsa o yöntemlere başvurulur. Örneğin; tedaviyse tedaviye, müdahaleyse müdahaleye. Hiçbir sorunun olmadığını öğrendiğimizde de içimiz rahatlar ve yaşamımız kaldığı yerden devam eder. Ancak bazı kişiler için seyir bu şekilde devam etmez.

Kasım 29, 2023 - 00:41
Aralık 7, 2023 - 19:35
 0  24
BEDENSEL BELİRTİ BOZUKLUĞU/ SOMATİZASYON BOZUKLUĞU
BEDENSEL BELİRTİ BOZUKLUĞU/ SOMATİZASYON BOZUKLUĞU

Kimler İçin Seyir Bu Şekilde Değildir?

Genellikle bu kişilerin psikolojik bir sıkıntısı vardır ve bu durum kendini fiziksel belirtiler aracılığıyla gösterir. Bedensel belirti bozukluğunda, fiziksel belirtilerin hiçbir tıbbi açıklaması olmamasına rağmen kişinin hayatını etkileyen fiziksel semptomların deneyimlenmesiyle kendini gösterir. Bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarında yaşadıkları fiziksel semptomlarla ilgili bazı bozulmalar meydana gelir. Örneğin bu kişiler, herhangi bir fiziksel semptomunu çok ciddi bir hastalığı olduğu şeklinde yorumlar, sık sık kendi sağlığı için endişeler duyar, sürekli olarak farklı doktorlara giderek vücudunda fiziksel rahatsızlık belirtileri arar.  Bedensel belirtilerine yönelik önemli ve sürekli düzeyde zaman ve enerji harcarlar. Yaşamlarının büyük bir çoğunluğu bu şekilde devam eder. Bu durum; yaşamlarındaki doyumu azaltır, günlük yaşam işlevlerinde bozulmaları meydana getirir ve yoğun stres deneyimlemelerine neden olur. Günlük aktiviteler ve sosyal ilişkilerden kaçınan bireyler kendilerini soyutlama ve fiziksel yakınmalarıyla yoğun ilgi içerisinde olurlar.

Bedensel Belirti Bozukluğunda Sık Karşılaşılan Fiziksel Belirtiler Nelerdir?

Bu belirtilerde genellikle ağrıyı ölçme ve değerlendirmenin zor olduğu sırt ağrısı, boyun, karın, yüz, baş, kas ve boşaltım sistemi gibi bölgelerdeki kronik ağrı ile ilgilidir. Bunlarla birlikte; mide krampları, kabızlık, yorgunluk hali, kalp çarpıntısı, ağızda kuruluk, nefes almada zorlanma, bedende karıncalanma ve uyuşma, kadınlarda yoğun adet sancısı olarak da kendini göstermektedir.

Bu belirtiler çeşitli zamanlarda ve dönemlerde değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin bu semptomlar ergenlik dönemi veya erken yetişkinlikte başlar, stres dönemlerinde daha da kötüleşir, stres azaldığında hafifleyebilir ya da yerini başka bir semptoma bırakabilir. Adet döneminin başlarında yoğun sancı duyan genç bir kız ilerleyen dönemlerde bu sancısında hafiflemeler yaşayabilir ve bunun yerine kronik bir baş ağrısı ya da yoğun sırt ve göğüs ağrısı gibi farklı bir şikayetle bu durumu yaşayabilir.

Bedensel Belirti Bozukluğu/ DSM-5 Tanı Kriterleri

A.   Kişinin günlük yaşam aktivitelerinde önemli düzeyde bozulmalar meydana getiren somatik belirtiler varsa,

B.    1., 2. ve 3. madde içerisinde açıklanan somatik belirtilerle ilgili düşüncelerden, hislerden, davranışlardan veya sağlıkla ilintili en az bir maddenin varlığı mevcutsa

1.     Belirtilerin ciddiyeti ile ilgili sürekli ve irrasyonel düşüncelerin varlığı,

2.     Sağlık ve belirtilerle ilgili sürekli olarak yüksek düzeyde endişelerin varlığı,

3.     Söz konusu belirtiye ve endişeye aşırı düzeyde zaman ve enerji harcamasının görülmesi.

C.   Herhangi bir bedensel belirti her an mevcut olmasa da semptomatik olma durumu genellikle 6 aydan daha fazla süredir devam etmektedir.

Somatik belirtiler acı verici bir şekildeyse ağrılı, şiddetli belirtiler belirgin bozulmalara neden oluyorsa ve en az 6 aydır devam eden bir süreklilik periyodu hakimse sürekli; B kriterindeki durumlardan biri mevcut ise; hafif düzeyde, iki veya daha fazlası bulunuyorsa orta düzeyde, iki veya daha fazlasına ek olarak birden fazla somatik yakınma şiddetli olarak görünüyorsa şiddetli düzeyde bedensel belirti bozukluğundan söz edilebilir.

ARAŞTIRMA KÖŞESİ

  • Bilinmelidir ki bu kişiler temaruz (kendine hasta süsü verme) durumunda değillerdir. Yani bilinçli ve istekli olarak hastaymış gibi davranmazlar. Gerçekten de bahsettikleri fiziksel şikayetleri yaşamaktadırlar.
  •  Yapılan araştırmalar sonucunda Bedensel Belirti Bozukluğunun kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olduğu bilgilerine ulaşılmıştır.
  •  Birinci basamak sağlık hastalarının %5-7'si ve iç hastalıkları hastalarının yaklaşık %20'sinde bedensel belirti bozukluğu görüldüğü tahmin edilmektedir.
  •  Fiziksel semptomların sık olarak; gastrointestinal, kardiyorespuatuar ve kas-iskelet sistemlerini etkilediği bilinmektedir..
  •  Bu durumun altında anksiyete, depresyon, travma geçmişi veya zorlu yaşam olayları gibi ilişkili psikolojik sorunlar yaygındır ancak semptomlar başka tıbbi veya ruhsal bozukluklar tarafından tam olarak açıklanmadığı zaman bu tanı koyulabilir.
  •  Tedavi için, Bilişsel Davranışçı terapi en çok kullanılan yaklaşımdır. Kişiye şikayetler hakkında detaylı ve doğru bilgiler verilerek bilişsel çarpıtmaları üzerinde çalışmalar yapılır. Bireyin işlevselliğini bozan düşünce ve davranışların değiştirilmesi üzerinde çalışılır.
  •   Gevşeme teknikleri, biofeedback (vücudumuzda bizim kontrolümüzde olan bazı fizyolojik fonksiyonların anlık veriler eşliğinde yeniden düzenlenmesi), hipnoz gibi yöntemlerle fiziksel deneyimler üzerinde kontrol sağlanmaya çalışılır.

KAYNAKÇA

S. Kerim.(2022). Disosiyatif Bozukluklar ve Bedensel Belirti Bozuklukları Tuna E. ve  Ö. Öncül Demir (ed.) DSM-5’ E Göre Anormal psikoloji. (2;268,269- 279).Nobel Yayıncılık.

 

Tepki Ekle

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Sevgi Gassaloğlu Merhabalar, ben Sevgi Gassaloğlu. Lisans eğitimimi Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde almaktayım. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. 2020-2021 yılında UPÖY topluluğu içerisinde yer aldım ve topluluk tarafından farklı alanlarda çalışma deneyimi olan hocalar ile planlanmış online seminerlere katılım gösterdim. 2023 yılında üniversite hocamın yürütmekte olduğu "Aile Yılmazlığı" adlı TÜBİTAK projesinde 2 ay boyunca veri toplama süreci çalışmalarına gönüllü olarak katıldım. Aynı zamanda lisans süresince iki ayrı özel kurumda toplamda 4 aylık bir deneyimim oldu. Bu blog sayfamızda da alanım ile ilgili olarak psikopatoloji, terapi, teoriler kısmında öğrendiğim bilgileri, araştırmaları sizlerle paylaşmak temel amacımdır. Kendime deneyim kazandırmak, hayatımda yeni öğrenmeler gerçekleştirmek için sizlerleyim. Hepinize keyifli okumalar dilerim :)