TEPKİSEL BAĞLANMA BOZUKLUĞU

Tepkisel bağlanma bozukluğu, DSM-5’te örselenme (travma) ve tetikleyici etkenle (stresörle) ilişkili bozukluklar başlığı altında yer alan bir tanıdır. Bu bozukluk beş yaşından önce açıkça ortaya çıkar.Bu tanının konulabilmesi için semptomların en az on iki ay süredir bulunması gerekir.

Kasım 11, 2023 - 01:12
Kasım 16, 2023 - 12:30
 0  8
TEPKİSEL BAĞLANMA BOZUKLUĞU
TEPKİSEL BAĞLANMA BOZUKLUĞU

Tepkisel bağlanma bozukluğu olan çocuklar; insanlarla duygusal bağ kurmakta ve olumlu duyguları deneyimlemekte zorlanırlar. Fiziksel yakınlık kuramazlar, temasta bulunulduğunda büyük tepkiler verirler, sakinleşmekte zorlanırlar, sık sık ağlama krizine girerler. Bakımveren kişilerle, normal etkileşimler sırasında bile çabuk kızma, üzülme ya da korkma tepkileri verirler. Kendilerini güvende hissetmezler. Sınırlara uymakta zorlanırlar.

DSM-5’teki tanıma bakıldığında; çocuk erişkin bakımverenlere karşı kısıtlı, duygusal açıdan içine kapanık davranır. Çocuk zorlandığında, çok az rahatlatılma ara­yışında olur ve rahatlatılmaya çok seyrek olarak tepki verir. 

Tepkisel bağlanma bozukluğunun kesin bir sebebi olmamakla birlikte, fiziksel ve duygusal ihmal ve istismarın bozukluğa sebep olduğu düşünülmektedir. Çocuk yetersiz bir bakım görmüşse, ihtiyaçları  anlaşılmamış ve karşılanmamışsa, çok sık bakımveren değişikliği olmuşsa, güvende hissetmemişse ya da ebeveynlerinin tutarsız duygusal tepkilerine maruz kalmışsa bu bozukluğun görülme ihtimali yüksek olarak belirlenmektedir. Örneğin; hayatının ilk yıllarında yurtta kalan çocuklar, ebeveynleri ile bir duygusal bağ kurmadan hayata başlamış olurlar, istenmemişlik ve terkedilmişlik duygusu taşırlar, insanlara güvenmekte zorlanırlar, fiziksel ihtiyaçları karşılanmış olsa da duygusal olarak eksik karşılanır, sonrasında bakımverenleri de çok değişkenlik gösterdiği için ilişki kurmakta zorlanırlar. Ondan sonrasında evlatlık edinildiklerinde iyi ve sevgi gördükleri durum olsa da tepki göstermeye başlarlar, olumlu duygular hissetmekte zorlanırlar. Yeni ailesi ile ilişki kurmakta güçlük çekerler. Rahatlayamaz ve sakinleşemezler. Hayatlarının ilk anlarında yaşadıkları travma tepkisini sürdürmeye devam ederler.

Tepkisel bağlanma bozukluğunun görülme sıklığı %1 oranlarındadır. Bunun sebebi de bu tanının semptomlarına dikkat edilmemiş olması ve yaygın olmadığının düşünülmesidir. Diğer sebebi de bu tanının yanında hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği ve depresyon tanılarının eşlik etmiş olmasıdır.

Tepkisel bağlanma bozukluğu psikiyatristler tarafından konulan bir tanıdır. Tepkisel bağlanma bozukluğu, otizm spektrum bozukluğu ile karıştırılmaktadır. Tanı koyulmadan önce iki tanı ölçütleri de göz önüne alınmaktadır. Tepkisel bağlanma bozukluğunu otizmden ayıran ölçüt; otizm spektrum bozukluğunun gelişimsel bir bozukluk olduğudur. İhmal ya da istismar, otizm spektrum bozukluğunun nedenleri arasında yoktur.

Tanı konulduktan sonra bir psikolog yardımı alınabilir, oyun terapisi desteği alınabilir. Tepkisel bağlanma bozukluğu tedavisinde; aile bağlarının duygusal ve sağlıklı yönde güçlenmesi ön plana alınmaktadır. Bakımveren ebeveynlerin bakım ve sevgilerini göstermeleri, aile vakitlerinin daha sevilen etkinliklerle geçirilmesi ve pozitif deneyimlerin artması amaçlanır. Çocuk, bakımverenleri ile yeni deneyimler kurarak duygusal açıdan güçlendirilir. Bu, çocuğun diğer ilişkilerine de etki eder ve çocuk sağlıklı ilişkiler geliştirmeye başlar.

Tepki Ekle

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Ayşenur Özmen Lisans eğitimini Üsküdar Üniversitesi psikoloji bölümünden bölüm birincisi olarak bitirdim.Şehzadebaşı Tıp Merkezi’nde depresyon,kaygı bozukluğu,bipolar tanısı almış hastaları gözlemleyerek staj yaptım ve Nokta Psikoloji Danışmanlık Merkezi’nde bir sene boyunca klinik stajını tamamladım. Bölümü bitirdikten sonra Avrasya Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde çalışmaya başladım.Burada otizm,özel öğrenme güçlüğü ve zihinsel yetersizlik tanısı almış çocuklarla çalıştım. Şu an Bayramyuva Anaokulu'nda çalışmaktayım. Deneyimsel oyun terapisi 1. ve 2.düzey eğitimlerimi tamamladım.2-11 yaş arası çocuklarla oyun terapisi uygulamaktayım. 12-18 yaş arası çocuklarla Kum Tepsisi Terapisi ve Sanat Terapisi ile çalışmaktayım. 7-18 yaş grubundaki çocukların dikkatlerini iyileştirmek, günlük hayatta karşılarına çıkan görsel veya işitsel uyaranlara rağmen dikkatlerini sürdürebilmelerini sağlamak amacıyla Attentioner ile Dikkatimi Topluyorum Programı uygulamaktayım. Çocuk ve ergenlerin psikolojik sağlamlıklarını geliştirmeye dönük ÇEPSP-101 programı uygulamaktayım. Aynı zamanda objektif çocuk ön değerlendirme testleri ve çocuk ve ergen zeka testi olarak WISC-R uygulamaktayım. Yetişkinlerle Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Ve EMDR 1.düzey uygulamaktayım. Bireysel ve grup süpervizyonlarını almaya devam etmekte ve Byron Norton’ın seminer ve webinarlarına katılmaktayım.Çocuklarla ilgili çeşitli gönüllülük faaliyetlerinde bulunmaya ve bilimsel sunumlar yapmaya devam etmekteyim.