A KÜME KİŞİLİK BOZUKLUKLARI/EKSANTRİK-TUHAF KÜME
Ampirik olarak doğrulanmamış olan bu kümeleme tanımlamaları sıklıkla kullanılmaktadır. On iki kişilik bozukluğu; A, B ve C olmak üzere 3 grup içerisinde ele alınarak değerlendirmenin yapılabilmesi kolaylaştırılmıştır. Bu yazı içerisinde “A Küme Kişilik Bozukluğu” hakkındaki bilgilendirmelerin ele alınması hedeflenmiştir. A küme kişilik bozukluğu; sosyal olarak geri çekilmiş, kuşkucu, alıngan, tuhaf veya sıra dışı bireyleri içermektedir (Güzel, 2022 s:560). Bu grubun içerisinde; paranoid kişilik bozukluğu, şizoid kişilik bozukluğu ve şizotipal kişilik bozukluğu yer almaktadır.
Paranoid Kişilik Bozukluğu ve Özellikleri
Bu tanıyı almış olan bireyler, “diğer” insanlarla yakın olmaktan hoşlanmayan, insanlara karşı yoğun ve haksız bir şekilde şüphe duyan, çok kıskanç ve eleştirilere karşı duyarlı olan kişilerdir. Bu özelliklerinden dolayı genelde insanlar tarafından tercih edilmez ve yalıtılmış bir yaşam sürdürürler. Bu bireylerin şüphe duyması için kanıta ihtiyaçları yoktur. Her an herkesin ortada bir sebep yokken bile onlara saldırabileceğini düşünürler. Kimsenin sadık olamayacağına karşı olan inançları sürekli onları meşgul eder. Eş, dost, aile fark etmeksizin herkesin sadakatinden şüphe duyarlar. İnsanların davranışlarını, söylediklerini olumsuz yorumlarlar, affedici bireyler değildirler. Kimseye güvenmedikleri için kendilerine güven duyma ihtiyaçları bulunmaktadır. Kendilerinin ve başkalarının hayatlarında kontrol sahibi olmak isterler. Bu özellikler onların yakın ilişkilerinde, çalışma hayatlarında stresli bir yaşam sürdürmesine sebebiyet verir. Tüm bu özelliklere rağmen bu bozukluk psikotik bir bozukluk değildir. Paranoid kişilik bozukluğunu, psikotik bozukluklardan ayıran durum; halüsinasyon, delüzyon gibi psikotik özelliklerin olmamasıdır. İlk belirtileri çocuklukta veya ergenlikte; akranlarla ilişkilerin zayıf olmasıyla, sosyal kaygının varlığıyla, aşırı duyarlılıkla, kendine özgü farklı düşüncelerle kendini gösterebilmektedir. Ancak bu tanı bu iki dönemde de konulamaz çünkü kişilik özellikleri henüz gelişip olgunlaşmamıştır yani gelişim ve değişim gösterebilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu DSM-5 Tanı Kriterleri Nelerdir?
• A. Erken ergenlikte başlayan ve farklı ortamlarda ortaya çıkan; sürekli olarak diğer insanları kötü niyetli olarak yorumlamayla beraber genel olarak duyulan güvensizlik ve kuşkunun aşağıdakilerden dört ya da daha fazla belirti ile kendini göstermesi (Güzel, 2022. s.561).
1. Kişinin, elinde yeterince kanıt olmamasına rağmen sürekli olarak diğer insanların kendisini sömürdüğünden, kötülük yaptığından kuşku duyması.
2. Çevresindeki kişilerin ona olan sadakatine, güvenilirliğine ilişkin yoğun kuşkularla uğraşılması.
3. İlerde kendisine karşı kullanılmaması adına başkalarıyla özel paylaşımlarda bulunmaması.
4. Normal sözlerden ve olaylardan başka anlamlar çıkartması.
5. Bağışlayıcı olmama, diğerlerine karşı sürekli kin beslenmesi.
6. Herhangi bir şey olmamasına rağmen yaşanan bir durumu, sözleri, davranışları kendisine, kişiliğine saldırı olarak algılaması ve aniden öfkeyle karşılık vermesi.
7. Eşi ya da cinsel birliktelik yaşadığı kişinin sadakatinden yineleyici ve yersiz olarak kuşku duyması.
• B. Bir başka sağlık sorununun fizyolojik etkisine bağlanamaz. Örneğin; şizofreni, bipolar, psikotik özellikli depresyon bozukluğunun gidişi esnasında ortaya çıkmaz (Güzel, 2022. s.561).
Şizoid Kişilik Bozukluğu ve Özellikleri
Bu kişilik özelliğine sahip bireyler, sosyal ilişkilerden uzak kalırlar. Erken yetişkinlik döneminden başlayarak diğer insanlarla olmaktan hoşlanmazlar bunun nedeni bu ilişkilerden düşük düzeyde zevk almalarıdır. Şizoid kişilik bozukluğu tanısı almış bireyler; duyusal, bedensel ve kişiler arası deneyim içeren aktivitelerden de uzak durmaktadırlar. Genellikle bu kişiler, tek başlarına kalarak hayal kurmaktan ve tek başlarına yapabilecekleri etkinlikleri yapmaktan zevk alırlar. Onlar için başkalarının övgüsü veya eleştirisi, onun hakkında ne düşündüğü önemli değildir. İletişim esnasında sosyal etkileşimin normal inceliklerini önemsemezler, basit şekilde cevaplar vererek iletişim kurmaya çalışırlar. Bu kişilerin yakın çevresinde; yakın arkadaşları, sürekli görüştükleri birileri yoktur ve evlenmezler. Aaron T. Beck, şizoid bireylerin kendilerini yaşam içinde “katılımcı” olarak değil “gözlemci” olarak gördüğünü ifade etmiştir (Güzel, 2022. s.564).
Şizoid Kişilik BozukluğuDSM-5 Tanı Kriterleri Nelerdir?
• A. Erişkinlikte başlayan ve farklı ortamlarda ortaya çıkan toplumsal ilişkilerden uzak durma ve kişiler arası ortamlarda duygularını olabildiğince az göstermenin son derece yaygın olmasıyla beraber aşağıdaki belirtilerinden dört ya da daha fazlasının bulunması (Güzel, 2022. s.563).
1. Ailenin bir üyesiyle olsa dahi, kişinin yakın ilişkilerden hoşlanmaması, yakın ilişkiye girmek istememesi.
2. Genellikle tek başına yapılan aktiviteleri tercih etmesi.
3. Nadiren başkasıyla cinsel yakınlaşmaya ilgi duyması.
4. Etkinliklerden oldukça az keyif alması.
5. Birinci derece akrabalar dışında, sırdaşlarının, yakın arkadaşlarının olmaması.
6. Övülmeye veya eleştirilere aldırış etmemesi.
7. Duygusal olarak soğuk veya tekdüze bir duygulanıma sahip olması.
• B. Bir başka sağlık sorununun fizyolojik etkisine bağlanamaz. Bu özellikler yalnızca şizofreni, bipolar, psikoz özellikli depresyon bozukluğu ya da otizm esnasında ortaya çıkmaz (Güzel, 2022. s.563).
Şizotipal Kişilik Bozukluğu ve Özellikleri
A küme kişilik bozuklukları arasında bireyin işlevselliğini en çok bozan kişilik bozukluğudur. İntrapsişik (zihin içinde) deneyimler yaşadıklarından bahseden bu kişiler, tuhaf davranış ve düşüncelere sahiptirler. Bu kişilerin paranoid düşünceleri ve şüpheye yatkınlıklarıyla birlikte eksantrik (başkalarına benzemeyen) davranış ve algısal çarpıtmaları bulunmaktadır. Yüksek derecede sosyal kaygı yaşarlar ve şizoid kişiliğin benzer özelliklerini yaşarlar. Örneğin; sırdaşları yoktur ve sosyal ve kişilerarası ilişkilerden rahatsız olurlar. Duygusal ifadeleri sınırlıdır ve bozulmuş benlik imajıyla ilgili algıları vardır. Bazı araştırmacılara göre bu bozukluk genetik yatkınlık ile açıklanmaktadır ve şizofreni spektrumu ile aynı genetik etiyolojiyi paylaşmaktadır. Bununla beraber Aaron T. Beck’ e göre ise bu kişiler diğerlerinden farklı, garip kişilerdir. Dünyayı önemsiz olarak görürler, kendilerini doğaüstü bireyler olarak görme eğilimindedirler. Onlara göre temel stratejiler; sıra dışı görünüm, farklı davranışlar sergilemek, diğerlerinden uzak durmak, kendilerini korumak için özel yeteneklerini, büyülü güçlerini kullanmaktır (Güzel, 2022. s.567).
Şizotipal Kişilik Bozukluğu DSM-5 Tanı Kriterleri Nelerdir?
• A. Erken erişkinlikte başlayan ve farklı ortamlarda ortaya çıkan ilişkilerde duyulan ani rahatsızlık, yakın ilişki kurma becerisinden yoksun olma, bunun yanı sıra bilişsel/ algısal çarpıtmalara ve sıra dışı davranışlara sahip olma ile beraber aşağıdaki belirtilerden beş ya da daha fazlasının bulunması.
1. Alınma düşüncelerinin olması.
2. Kültürel değerlerle uyumsuz olan, bireyin davranışlarını etkileyen, alışılagelmişin dışında inançlara sahip olma, büyüsel düşünme.
3. Olağan dışı algısal yaşantılar yaşanması.
4. Tuhaf düşüncelere sahip olma, konuşmalar yapma.
5. Kuşkuculuk.
6. Uygunsuz ya da kısıtlı duygulanıma sahip olma.
7. Alışılagelmişin dışında davranışlar sergileme veya tuhaf görünme.
8. Birinci derece akrabaları dışında yakın arkadaşları veya sırdaşlarının hiç olmaması.
9. Yakınlaşmayla bile azalmayan aşırı sosyal kaygı yaşama; olumsuz değerlendirileceğine ilişkin yoğun paranoid korkular yaşama.
• B. Söz konusu olan bu özellikler yalnızca şizofreni, bipolar, psikoz özellikli depresyon bozukluğu ya da otizm esnasında ortaya çıkmaz ve bir başka sağlık durumunun fizyolojik etkisiyle açıklanamaz (Güzel, 2022. s.563).
Kişilik Bozukluklarının Tedavisi
Ağırlıklı olarak klinisyenin daha aktif bir rol oynadığı ve terapi seanslarının daha çok yapılandırıldığı yöntemler tercih edilmektedir. Tedavi yaklaşımların pek çoğunun kuramsal bir temeli vardır. Araştırmalar; psikanalitik yaklaşım, diyalektik davranış terapisi, bilişsel terapi, bireyle tedavi, grup terapisi gerektiğinde de ilaçla tedavi kullanılan kişilik bozukluklarında en etkili tedavinin kombine tedavi olduğunu ifade etmektedir. Kombine tedavi; farklı tedavi yaklaşımlarının bir araya getirilerek kullanıldığı tedavilerdir.
KAYNAKÇA
H.Ş. Güzel (2022). Kişilik Bozuklukları. Tuna E. ve Ö. Öncül Demir (ed.) DSM-5’ E Göre
Anormal psikoloji. (2;560-567. 591-595). Nobel Yayıncılık.
Tepki Ekle