SANATÇININ YOLU: YARATICILIĞIN BENLİK KEŞFİMİZDEKİ ÖNEMİ

Yaratıcılık sürecine girmeden önce, içsel düşüncelerimizi keşfetmemiz gerekir. Sonrasında kendimize bu düşünceleri ifade edebileceğimiz bir alan açmamız gerekir. Yaratma süresince farklı perspektiflerden bakma edinimi kazandığımız için sorun çözme becerimiz gelişir ve yaşadığımız olayları geniş perspektiflerden yorumlamayı öğreniriz. Ayrıca, özgün bir ürün yaratmak için, bireysel eşsizliğimizi keşfetmemiz gerekir. Bugüne kadar bize söylenen, bizim fark ederek veya etmeyerek kabul ettiğimiz doğru ve yanlışlardan sıyrılarak karakter inşaa sürecine gireriz. Karakter inşaa süreci, temelde kendini tanıma sürecidir. Yaşadığımız deneyimler her zaman eşsiz ve tektir. Eğer bu deneyimlerden çıktılarımızı içsel dünyamızda anlayabilirsek, yarattığımız üründen karar mekanizmamıza kadar hayatımızdaki çoğu şey özerkleşir. Kişisel bir kimlik ve amaç duygusu geliştiririz. Dolayısıyla yaratıcılık her ne kadar sanata ve sanatçıya yönellik bir kavram gibi dursa da, her insanın kişisel gelişimi ve kendini tanıma yolunda araçsallaştırabileceği bir kavramdır. Örneğin; kendinizi yazarak veya çizerek ifade etmeyi seçmişseniz önemli olan ürününüzün estetik olması veya cümlelerinizde yazım yanlışı olmaması değildir. Önemli olan sadece kendinizi ifade ediyor oluşunuzdur. Önemli olan yaratmaktır.

Julia Cameron bu kitabı okuma sürecini yas sürecine benzetir. İlk haftalarda meydan okuma gözlemlediğini sonrasında öfke ve kederin bu süreci izlediğini söyler. Haftaları yarıladıktan sonra direnç ve umut dalgalarının ortaya çıktığı bir sürece girildiğini ve bu süreçte kuşkuyla doğru orantılı olarak savunmacı bir yaklaşımın ortaya çıkışını anlatır. Okurlar bu süreçte sürekli bir genişleme ve sürekli bir daralma şeklinde bireysel alanlarını oluşturmaya çalışır. Daralma süreci alışılmış yaşama geri dönme isteğiyle, genişleme süreci ise bireyin sınırlarını keşfetme güdüsüyle doğru orantılıdır. Sonrasında, pazarlık süreci gelir. Okurların en dirençli olduğu dönemin bu dönem olduğu gözlemlenmiştir. Julia Cameron genelde okurların bu süreçte pratikleri bırakma eğiliminde olduğunu söyler. Son evreyse kabullenme evresidir. Okurun bağımsızlığının arttığı, benlik algısının kuvvetlendiği ve kendine yönelik somut ve yapıcı planlara sahip olduğu bir evreyle kitap biter fakat etkilerinin kalıcı olduğu söylenir. 

Sanatçının Yolu da her insanın içerisinde bir yaratma güdüsü bulunduğunu sadece bazı insanların henüz bunu aktive edecek bir yol bulamadığını iddia ederek kapsayıcı bir nitelik taşır. Yaratıcılığın doğasını teorik açıdan açıklarken aynı zamanda okurların duygusal iç dünyasını görünebilir kılmak için pratikler önerir. Bunlardan ilki, sabah sayfalarıdır. Kitap her bireyin bir iç sansürcüsü olduğunu ve bu iç sansürcünün olumsuz yorumlarla hayatımızı bilinçaltımızda sabote ettiğini söyler ve sabah sayfalarını bu iç sansürcüyü görünür kılmak adına kullanır. Sabah kalktığımızda düşünce akışı tekniğiyle üç sayfa günlük tutmanın bilinçaltımızdakileri görünür kıldığını anlatır. Kitaba bağlılık sağlayan ve tekniği uygulayan çoğu okur bunun faydalarını onaylar ve sabah sayfalarında iç dünyalarıyla temas ettiğini söyler. İkinci bir temel araç olarak da sanatçı buluşmalarını önerir. Sanatçı buluşmaları, kendimizle veya Julia Cameron’un deyişiyle iç çocuğumuzla vakit geçirmek için açılan bir alandır. Her hafta bir aktivite seçmeniz ve bu aktiviteyi tek başınıza gerçekleştirmeniz önerilir. Bu sayede kendinize, kendinizi tanıdığınız bir alan açarsınız. Aynı zamanda bu süreçte yalnız geçireceğiniz zamanın başkaları tarafından ne kadar istila edilmeye çalışıldığını da fark eder, kendinizi bu istilalardan korumak adına çeşitli yöntemler oluşturursunuz. Bu iki temel aracı on iki hafta boyunca uygulamanız önerilir. Bunun yanında ise haftalık okumalar ve pratikler vardır. Bu pratikler de kendinizi keşfetme ve tanıma doğrultusunda kullanabileceğiniz araçlardır. 

Kendini keşfetme yolunda bir sürece girmeye hazır olan fakat bunu nasıl yapacağını bilmeyen herkes için bu kitabın işlevsel bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte, bu kitap bizim hayatımızı değiştirmekte sadece bir araç olabilir. Kendimizi keşfetmeye karar verdiysek ve sürece bağlı ilerlersek bu kitap misyonunu tamamlayabilir, bizlere yol gösterici olabilir. Kısacası, bu kitap size kendinizi yeniden tanıtmayacaktır. Öte yandan, bu kitabı okumaya karar vermek / bu kararınızı sürdürülebilir kılmak size kendinizle yeniden ve gerçekten bir tanışma imkanı sunabilir.